Kablosuz Şarj Cihazlarının Şarj Alanı Artar Mı?

Akıllı telefonlarda gelişen teknolojiler akıllı telefon bileşenlerini baştan sona değiştirmeye başladı. İlk olarak mobil işlemcilerde yaşanan gelişmeler bu konuda öne çıkmaya başladı. Öyle ki son olarak CES 2017 fuarında da tanıtılan işlemcilere baktığımız da aslında akıllı telefonlar için geliştirilen mobil işlemcilerin en az bilgisayarlar işlemcileri kadar performanslı hale geldiğini söylemek mümkün hale geldi.

2.5 GHz hızlara kadar çıkabilen 8 çekirdekli işlemciler, en iyi VR desteklerini sağlamaya başlayan işlemciler derken bu alanda azımsanamayacak bir gelişme söz konusu. Bunun dışında yine akıllı telefon bileşenleri göz önüne alındığında Ram teknolojilerinin de son dönemde bir hayli geliştiğini görüyoruz.

4 GB Ram miktarlarının yavaş yavaş standart hale gelmeye başladığı mobil Ram teknolojilerinde 6 GB Ramli akıllı telefonlar ve hatta LDDR4 teknolojileri bile görünmeye başladı. Ram bellek konusunda da bu şekilde bir gelişim olmasının yanı sıra akıllı telefonların içerisinde yer alan mobil modemler, ekran çözünürlükleri, ekran teknolojileri, bağlantı türleri gibi birçok konuda da beklenmedik oranda gelişmeler olduğu bir gerçek.

Saydığımız tüm bu gelişimler aslında kısaca şu an için akıllı telefonların ne boyutta olduğunu gösteriyor. Tüm bu akıllı telefon bileşenleri bir yana dursun bunun dışında akıllı telefonların dış eklentileri yani aksesuarları alanında da çok büyük oranda gelişmeler söz konusu.

Kablosuz Şarj Desteği Standart Hale Mi Geliyor?

Bu noktada son dönemde akıllı telefonlar için gündeme gelen en ilginç aksesuarlardan birisi de aslında kablosuz şarj cihazları. Akıllı telefonların herhangi bir bağlantıya ihtiyaç duymadan şarj edilmesini sağlayan kablosuz şarj cihazları telefonların en çok aranan aksesuarlarından da biri haline geldi.

Çok daha kolay bir şekilde şarj imkanı sunan teknoloji sayesinde sadece kablosuz şarj stantlarının üzerine telefonunuzu bırakmanız yeterli oluyor. Artık üst segment akıllı telefonlar değil yavaş yavaş orta segment akıllı telefonlarda da desteği standart hale gelen kablosuz şarj sisteminin bu kadar yaygınlaşmasına rağmen bazı dezavantajları da yok değil.

kablosuz şarj

Kablosuz Şarj Cihazlarının Dezavantajları Neler?

Her ne kadar yeni ve beğenilen bir teknoloji olarak gösterilse de kablosuz şarj cihazlarının eksik kalan birçok yönü var. Bunlar arasında ilk sırada cihazların kablo bağlantısı zorunluluğu geliyor. Şöyle ki telefonunuzu kablosuz olarak statların üzerine koyduğunuzda şarj edebilseniz de şarj cihazının yine standart bir şekilde prize bağlı olması gerekiyor.

Yani aslında kısmi olarak da olsa yine kablosuz şarj sistemlerinde de genel olarak kablolu şarj teknolojisinden yararlanılmakta. Bunun dışında bir diğer dezavantaj ise kablosuz şarj cihazlarının çok daha yavaş şarj ediyor oluşu. Hızlı şarj desteği olan birçok üründe bile kablolu şarj ile aldığınız performansı alamıyorsunuz. Bu da bir başka olumsuz etki olarak karşımıza çıkıyor.

Kablosuz Şarj Mesafeleri Artar Mı?

Tüm bu dezavantajların ise gelişen teknoloji ile beraber ortadan kalkacağı da düşünülüyor. En çok merak edilen konu ise kablosuz şarj teknolojisinde daha uzak mesafelerden şarj yapılıp yapılamayacağı. Yani sadece kablosuz şarj standının üzerine telefon yerleştirildiğinde değil daha uzak mesafelerden de telefonun şarj edilebilmesi mümkün mü?

Genel olarak bu teknoloji manyetik alanlarla ilgili bir teknoloji olduğu için birçok marka bu konu üzerinde çalışmalar yapıyor fakat henüz daha uzak mesafelerden şarj imkanı sunan kablosuz şarj cihazlarını göremedik. Şimdilerde Apple’ın iPhone 8 akıllı telefonları içinde geliştirmeyi düşündüğü yeni kablosuz şarj teknolojilerinde bu tarz ayrıcalıklar görmek mümkün olur mu merak konusu.

Yorum yapın