Uzaydaki Yeni Gözümüz: James Webb

Yeni Nesil Uzay Teleskobu Nasıl Çalışacak?

İnsanın gözü, belirli bir tayfta bulunan ışıkları görmek üzere tasarlanmıştır. İnsan elinden çıkan teleskopların işlevi insan gözünden daha farklıdır ve farklı tayflardaki ışıkları da görebilme kabiliyetine sahiptir.

Evren hakkındaki bilgilerimizi, bize evrenden ulaşan ışıklar sayesinde elde ediyoruz. Mesela güneş dünyamıza 150 milyon km uzaklıktadır. Yani güneşin ışıkları dünyaya 8 dakikada ulaşır. Bu da demek oluyor ki güneşin 8 dakika önceki halini görürüz. Aynı şekilde galaksimize en yakın yıldız olan Proxima Centauri yıldızının ışığı dünyaya 4.3 yılda ulaşır. Yani bir Proxima Centauri yıldızının 4.3 yıl önceki halini görürüz.

1 6

 

Dünya yörüngesine yerleştirilen uzay teleskopları, farklı ışık tayflarından gelen görüntüleri alabildiği gibi daha uzaklara da bakabilmektedir. Bu da demek oluyor ki, çok uzaktaki galaksilerin ve yıldızların görüntülerine bakabiliyoruz.

Aslında bir nevi uzayın geçmişi hakkında bilgi ediniyoruz. Teleskopun görüş alanındaki her galaksinin geçmişteki görüntüleri bize ulaşıyor. Ne kadar uzağa bakabilirsek, geçmişte o kadar eski bir zamana gidiyoruz.

İşte James Webb teleskobu, uzaydaki geçmiş hakkında bize bu yönü ile daha fazla bilgi aktarabilecek teknolojiye sahiptir.

Toplam 705 kg kütleye sahip olacak olan James Webb teleskobu, 6,5 metre çapında bir aynaya sahip. Bu oran Hubble teleskobundan 5 kat daha fazla. Yani Hubble teleskobundan 5 kat daha fazla ışık toplama kapasitesine sahip olacak.

Ayrıca teleskopta, yakın ve orta kızılötesi spektrumlara odaklanabilme özelliği yer alıyor. Teleskopta kızılötesi spektrumlarının yakalanabilmesi özellikle büyük önem arz ediyor. Bunun nedeni daha uzakta bulunan gök cisimlerinin de bu sayede görünür hale gelmesidir. Ayrıca bazı yıldızların çevresinde dolaşan ve soğuk objeler adı verilen cisimler, en iyi kızılötesi spektrumunda gözlemlenebiliyor.

James Webb Teleskobunu Zorlu Görevler Bekliyor

Teleskobun ilk olarak yapması planlanan görevlerinden bir tanesi, metal açısından düşük oranlara sahip olan yıldızların tespiti olacak.

Ayrıca ilk galaksilerin oluşum süreçlerini de bu teleskop sayesinde gözlemleyebileceğiz. Yıldızlar arasında bulunan gaz ve toz bulutlarının ötesi de bu teleskop sayesinde görülebilecek.

2 6

Güneşten gelen etkilerden en az bir şekilde etkilenmesi ve kızılötesi tayfta gözlem yapılabilmesi için teleskop, Lagrenge-2 adı verilen bölgeye konumlandırılacak. Bu bölgenin özelliği hem çok karanlık olması, hem de çok soğuk bir ortam olmasıdır. Ayrıca güneşten gelen ışınlardan ve radyasyonlardan etkilenmemesi için teleskobun iki tarafı kalkanlarla desteklenmiş durumdadır.

3 2

 

Bir tarafında polyimid film bazlı alüminyum, diğer tarafında ise silikon kaplı bir güneş kalkanı bulunacak. Böylelikle teleskobun bulunduğu bölge sürekli olarak 220 santigrat derecede sabit tutulmuş olacak.

Teknik Özellikler

Teleskopta, 6,5 metrelik altın kaplama berilyum ayna bulunuyor. ayrıca 18 adet altıgen parçadan oluşan aynalar bulunmaktadır. Öncelikle roketler yardımı ile ve katlanmış bir halde uzaya gönderilecek olan bu aynalar, hassas dedektörler yardımı ile doğru pozisyona konumlandırılacak.

Teleskopta bulunacak olan mikro motorlar sayesinde ise teleskop aynaları, istenilen yöne döndürülebilecek.

İnce ayarların yapılabilmesi için tasarlanan sensörler ve yakın-kızılötesi görüntüleyici aygıtları ise ayna odağının mükemmel bir şekilde yapılabilmesine olanak sağlayacak.

Fırlatma Ne Zaman?

Eğer herhangi bir aksilik olmazsa 2018 Ekim ayında dünya yörüngesine konumlandırılacak olan James Webb teleskobunun hazırlık aşamaları neredeyse tamamlandı diyebiliriz.

Eğer yakıt için yeterli miktarda ödenek sağlanmaya devam edilirse, 10 yıl boyunca uzayda gözlem yapacak.

Yorum yapın